Empati

İfşa: C. Emre. İstanbul'dan yazıyor, kısa açıklamaları sevmiyor.
Twitter'ı: @insan_yavrusu
Blog'u: www.insanyavrusunun.blogspot.com

_________________
"Hayatımdan hiç bu kadar bencil bir insan tanımadım." dedi.
"Nasıl yani?" dedim.
"Sırf kendi için yaşıyor." dedi. "Hiç beni düşünmüyor."


Sustum, ne desem "onu savunuyorsun" diyecekti. Oysa benim takıldığım yer, bencillikti.
"Beni hiç düşünmüyor." derken de bir "ben" yok muydu acaba ortada?
Aslında hepimizin özünde yok muydu, bu ben kavramı?


Beni düşünmüyor, beni unuttu, bana haber vermedi...
Bu bir sürü benin içinde, nasıl olurda insan sadece karşısındakinin bencilliğini görür?

Hem empati denen şey de bencilliğin yarattığı bir kavram değil mi aslında? "Evet, hep kendini düşündün, şimdi biraz da beni düşün." mantığı başka türlü kulağa nasıl daha güzel gelir diye düşünmüşler, adına empati demişler sanki. Buna bildiğin, karşı tarafın çıkarlarını savunan bencillik sanatı denir. 
Neyse... işin özü hep bu "kendini benim yerime koy" safsatası yüzüne aslında biz hep kendimizi düşünmeyi unutmuşuz. Kapanışı Hakan Günday ile yapayım, o bu konuyu çok güzel özetlemiş:

“Ben sadece fazlasıyla ciddiye almıştım, küçükken babamın bana birini üzdüğümde söylediği o sözü.
“Kendini karşındakinin yerine koy.” ve ilk başlarda bunu o kadar çok yapmıştım ki, bir gün dönüş yolunu yani kendimi bulamadım.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buralar eskiden hep yorumdu.